KONFOR:
Urban Land Instutite tarafından yapılan araştırmalara göre, yatırımcıların %50’si şu an uygun olan yatırımlık varlıkların önümüzdeki 5 yıl içerisinde zor bulunacağını düşünüyor. Bu sonuç Avrupa’da gayrimenkul sektörünün cazibesini koruyacağını da gösteriyor. Bu arayışın bir sonucu ise getiri ve gelir arayışının sektörü konfor arayışından uzaklaştırıyor. Niş alanların ve özellikle öğrenci konutlarının popülerlik kazanması da bunun bir sonucu… Yine katma değeri yüksek ve temel ihtiyaçlara yönelik alanlara da ilginin artacağı düşünülüyor.
GELİR ARAYIŞI:
Özellikle pandemi sürecinin devam ediyor olması -ki ne zaman biteceği tam olarak halen bilinmiyor-, jeopolitik olarak yaşanan belirsizlik, siyasi karmaşalar ve yüksek faiz oranları göz önüne alındığında, yatırımcılar uzun dönemli ve güvenli getiri ihtiyaç durumunu önemsiyorlar. Gelir arayışı 2020 ve 2021 hatta 2022 için Avrupa’da yatırımın temelini oluşturuyor. Yatırımcılar yalnızca konuta değil, konut çeşitlerine de sermaye ayırmaya başladılar. Geleneksel ile alternatif gayrimenkul arasındaki fark yavaş yavaş ortadan kalkıyor.
SİYASİ RİSKLER:
Aynı araştırmada katılımcıların en büyük endişe kaynağının siyasi belirsizlik olduğu ortaya çıkmış. Bölgesel değil, global bir siyasi karmaşanın yaşandığı dünyada, üstüne bir de ticaret savaşlarının eklendiğini düşündüğümüzde, sektörün bundan etkilenmeyeceğini düşünmek hayalcilikten başka bir şey değil. Asıl etkilerinin ise 2021’in sonunda görüleceğini düşünülüyor.
SOSYAL EŞİTSİZLİK:
Endişe kaynaklarından biri olmasa da sektörün orta vadede karşılaşması muhtemel en büyük sorunlarından biri olarak görünen sosyal eşitsizlik, aynı zamanda siyasi gündemi de belirleyecek olmasından dolayı yatırımcıların dikkatinde! Araştırma katılımcılarının yarısından fazlası ise 2020’deki önemli sosyal konulardan biri olarak uygun fiyatlı konutların bulunması konusunda endişeli olduklarını söylüyor.