
Yaşadığımız üzücü deprem sonrasında şapkayı öne koyduk ve gördük ki bugüne kadar yapılanlar yetersiz ve denetimsiz kalmış. Kentsel dönüşümün yalnızca %15’inin yapılmış olması, deprem kuşağında olan ve 10-20 yıllık süreler içerisinde 7 ve üzerinde deprem üreten bir ülke için kabul edilemez bir durum. Ancak biliyor ve görüyoruz ki bu “hadi” yapalım demekle de olmuyor çünkü maalesef “kentsel dönüşüm” “rantsal dönüşüme” evrildi. Ancak artık zamanımız kalmadı ve şimdi herkes harıl harıl kentsel dönüşüm ile bilgi alıyor; soruyor soruşturuyor. İBB hızlı testte 3,5 yılda 30 bin bina incelenebilirken, son 1 ay içerisinde başvuru sayısı 100 bini geçti.
Gündem bu kadar sıcak, önümüz de seçimken kentsel dönüşüm ile ilgili hem projeler hem de destekler merkezi hükümet ve yerel yönetimler tarafından bir bir açıklanıyor. İBB’nin KİPTAŞ aracılığı ile bu konuda hummalı çalışmaları olduğunu biliyoruz. Özellikle kredilendirme konusunda önemli adımlar atılacak. Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından da geçen hafta kamuoyuna “Kentsel Dönüşüm Kredisi” desteği duyuruldu. Bu kredi paketini ve detaylarını inceleyelim:
Kentsel Dönüşüm Devlet Desteği
Kredi paketinde en dikkat çekici taraflardan biri devletin kredi yükünün bir kısmını üstlenmesi oldu. Yan, %1,49 faiz oranının %0,70’ini Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı karşılayacak, vatandaş %0,79 faiz imkanıyla krediden yararlanabilecek. Burada bu krediye her isteyen değil, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının yetkilendirdiği kuruluşlara “riskli yapı” tespitini yaptıranlar bankalara müracaat edebilecek. Yani binanın resmi olarak riskli olması gerekiyor.
Kiracılar Yararlanabiliyor mu?
Yine her kentsel dönüşümde ortaya çıkan sorunlardan biri de kiracıların dışarıda bırakılması oluyordu. Açıklanan bilgilere göre en az 1 yıldır riskli yapıda oturan kiracılar veya ikamet etmek şartıyla sınırlı ayni hak sahipleri yararlanabilecek.
Kredi, İkinci Daire İçin Kullanılabilir mi?
Bir kişi krediyi ikinci ve hatta üçüncü dairesi için kullanmak isterse ne olacak? Burada da bir sınırlandırma söz konusu oluyor. Bir hak sahibi adına faiz desteği sağlanacak toplam kredi tutarının 3 milyon TL’yi aşamayacağı belirtilmiş. Ancak; ilk daire için 0,79 oran diğeri için 0.89 orana yükseliyor. Vatandaş, verilen kredi miktarı yetiyorsa 2. ve hatta 3.dairesini de dönüştürebilir.
Diğer Detaylar;
- İş yeri için %1,10 faiz oranıyla 800 bin TL kredi alınabilecek.
- Konut kredilerinde 10 yıl, iş yeri için 7 yıl vade uygulanacak.
- Tahliye veya yıkım tarihinden itibaren 3 yıl içerisinde bankalara faiz destekli/kar payı kredi için başvuru yapılabilecek.
- Kredi desteğinden yararlanmak için binanın anlaşma ile tahliye edilmesi şartı aranıyor. Bir bina içerisinde hak sahipleri farklıysa, her daire krediden ayrı ayrı yararlanabilecek.
Burada en önemli nokta krediyi kullanmaya karar vermek; şartları bireysel olarak sağlamak yetmiyor. Bu bir dönüşüm kredisi olduğu için binada oturan herkesin onay vermesi; yani tüm dairelerin dönüşüm kredisini kullanması gerekiyor. Aslında işin tıkandığı yer de tam burası. Kredi geri ödemelerini bir bina içerisinde herkesin yapabilmesi her zaman mümkün olmuyor.
Bina bazında dönüşüm yapmak ilk bakışta mantıklı gelse de kişilerin tasarrufunda olması işleri zorlaştıracak/hali hazırda zorlaştırıyor gözüküyor. Bu yüzden asıl olarak dönüşümlerin ada bazında yapılması ve müteahhitlere daha ciddi teşviklerin verilmesi lazım. İşin özü; bu kadar önemli bir konuyu kişilerin tasarrufundan çıkarmak gerekiyor. Yıkılmak üzere olan, 50-60 yıllık binaların artık ömrünü doldurduğunu biliyoruz ama halen oturmaya devam edilip rahatlıkla yüksek fiyatlara kiralanabiliyor. Özellikle seçim sonrasında kentsel dönüşümde daha da ciddi adımlar bekliyoruz. Hızlanılması gerekiyor.